13 Ekim 2010 Çarşamba

MAVİ SANDALYEM

Herkesin gönülden bağlı olduğu , onsuz yapamam dediği eşyaları vardır…
Benim bir sandalyem var…
Önce onun hayalini kurmuştum. Mavi ve çok rahat olacaktı…Bürosit’in başbayiine gitmiştik annemle..
1994 yılında bir sonbahar akşamı, ne zamandır  para biriktirdiğim çalışma sandalyesini almayı başarmıştım. Arabama yerleştiklerinde keyfim o kadar yerindeydi ki, kırmızı ışıkta durduğumda arabama yaklaşan dilenciye öğrenci halimle güzel bir para verdiğimi hatırlıyorum.
Çalışma masama onu yaklaştırıp, üzerinde hiç sıkılmadan, çok uzun saatler ders çalıştım. Ama gerçekten çok uzun saatler…Şöyle anlatayım, tıp öğrenimim boyunca düzenli her gece…Sonrasında tıpta uzmanlık sınavına 6 ay boyunca her gün minimum 12 saat…TUS a öylesine kesintisiz ve uzun çalışma saatleri ile hazırlanmıştım ki, annem bana acıyarak  ‘kuluçkaya yatsan altından yavrular çoktan çıkardı’ yorumunu yapmıştı.  Sonrasında Çocuk ihtisasımı yine onunla kazandım…29 yaşında saatlerce ders çalışırken annem artık itiraf etti, ‘  seni bu masa yanında  , bu sandalye üzerinde görmek istemiyorum’..Artık annem acımadan, can sıkıntısına doğru yol almıştı.İhtisasım bitince evlendim, Londra’ya gelin olarak giderken yanımda sadece sandalyemi götürdüm..Büyük bir karton kutuya iki parça halinde yerleştirdim. Yeni çalışma odamı ona göre mavi olarak düzenledim. Benim için sandalyemin üzerinde geçen her  an, karlı geçirdiğim zaman olmuştur..Ya kitap okudum, ya bir şeyler yazdım, ya da meslek sahibi oldum..
Londra’dan döndüğünde bir şeyler değişmişti sandalyemde..Amortisörü o kadar iyi çalışmıyordu. Eskiyen yüzü, artık popomun ve sırtımın şeklini alan iç döşemesi ise bir bakım gerektirdiğini anlatıyordu. Bu arada kızım da kucağımda, biz üzerinde Başasistanlık sınavını kazandık. 2010, 15 eylül gece 1’de üzerinde kitap okurken, amortisörü içinden yere düşerek, beni üzerinden düşürmemeye çalışarak son noktayı koydu…Onca yılın yorgunluğu, benim ağırlığım…katlanmıştı ise daha ne yapsın.
Acil bir hastaya çare arar gibi, hemen internetten tamir için bir servis buldum. Sabah içi dışına çıkmış bir halde, onu kucaklayarak arabaya bindirdim. İş çıkışı servisi aradık. Karmaşık yollar ve çok sayıda tarif için açtığım telefonlar sonucu, servis elemanları bizi kapıda karşıladı (gerçekten kapıda bizim için park yeri tutuyorlardı) Onlarla hikayemi paylaştım. 16 senede onunla çalıştığım her sınavı kazandığımı anlattım. Sandalyem Bürosit’in ilk modellerindenmiş ( ileride vintage olur mu bilemem ama en eskisi olacağı kesin ).Döşeme kumaşının aynısını bulunca , komple yenilenmesini istedim. Serviste çalışan 3 usta ellerindeki işi bırakıp (o kadar çok telefon açtım ki, bizim hikayemizden ziyade, orayı bir daha bulamama ihtimalimi düşünerek) sandalyemle ilgilendiler. Eskiyen yüzü, erimiş , artık neredeyse toz olan süngerleri değişen sandalyem eski gençliğine dönmüştü.
Servisten ayrılırken sekreter , ‘size bir kartımız verelim’ dedi…Yok,hiç gerek yok… 15 yıl sonra  görüşürüz, diyerek ayrıldık..
Sandalyemi, ilk günkü şevkle evime getirdim…

5 yorum:

  1. hayırlı olsun... hikayenizden ben de çok etkilendim... sizi tanımış olduğumuz için ne kadar şaslı oldumuzu bir kez daha anladım... bol şans...

    YanıtlaSil
  2. hayırlı olsun ve tebrikler yazılarınız cok hoş, cok bizden, yureginize, parmaklarınıza sağlık bundan sonra sıkı takipciniziz. sandalyenizi merak ettim, en kısa zamanda resmini koymanızı isterim. sevgiler..(bolgunuzda bizlerde yazılar yazabilirmiyiz?)

    YanıtlaSil
  3. Yeni blogcu olarak, beni çok yüreklendirdiniz, teşekkür ederim..Tabii ki yazılarınızı burdan paylaşmayı isterim..Lütfen mail adresime yazılarınızı gönderin..Sevgilerimle :))

    YanıtlaSil
  4. Hayırlı olsun blogunuz. İlginç olacak doktor bir anneden dile gelenleri okumak. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  5. baharcim ellerine saglik. biliyor musun benimde anlattigin gibi uzerinde yillarca calistigim bir mavi burositim vardi. ama ben gecen yil ona veda edip universite sinavina calisan bir ogrenciye sinavi kazanmasi dilegiyle verdim ve kazandi. simdi onun kardesi sinava hazirlaniyor, umarim o da kazanir.
    blogun hayirli olsun. takipcin olacagim. sevgiler.
    ozden savas

    YanıtlaSil